• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Meşveret Derneği Birinci Sayı
Meşveret Dergisi İkinci Sayı
Meşveret Derneği Üçüncü Sayı
Ruhun Izdıraptan Kurtuluşu
İnsanlık, daha iyi bir dünya ve daha iyi bir yaşam için mahpus olduğu bu ihtiyar kürede sürekli mücadele etmektedir. İnsanın, var olma mücadelesi verdiği yeryüzünde, vicdanın sefaleti ortadadır. Yeryüzü insafsızdır. İnsanlar ruhların üzerine yığılmış dünyevi beklentilerin tesiri ile farkında olmadan kendi içinde daha fazla karanlığa ve yalnızlığa yönelmektedir. Özgürlük insanın içindeki yalnızlığından kurtuluşu ile başlar. İşte insanların bu yalnızlığa yönelişten kurtulmasının en önemli unsurlarından biri şahsi ve beşeri mevhumları sonsuzluğun duygusuna feda etmektir. Bu feda ediş insanların hareket gücünü fikirlerindeki anarşizmden değil ruhunda ki hareket aşkından alması ile olabilecektir.
Maddi dünyanın esiri olan insanlarımız yalnızlığından kurtuluşunu yine kendi medeniyetimizin ve değerler bütünümüzün özüne yönelerek yani kendisine yönelerek bulacaktır. Bu yöneliş sanatta, edebiyatta, bilimde ve devlet yönetiminde hakikat güneşinden ruhlarını ısıtan bireyler, toplumlar ve medeniyetler oluşturulmasına temel oluşturacaktır. Bizler, içinde yaşadığımız bu aleme değer katacak ve bu değerler doğrultusunda ortaya koyacağımız fikir ve eserleri oluşturarak eş zamanlı olarak daha da ileriye taşımak yerine ancak vücudumuza bağlı hayati kuvvetleri artırma yolunda yürüyoruz. Aksine maddi donatılardan kendimizi arındırmalı, bedenimizi aşmalı ve ruh cephesinde savaşımızı vermeliyiz. Yaşadığımız bu küre içinde gördüğümüz adaletsizliklere, kendi öz değerlerimizi yakıp yıkarak maddi çıkarlar ve beklentiler doğrultusunda belli hedeflere ulaşmak isteyen insanlar bütününün oluşturduğu sistem içinde bu sistemin çarklarının dişlileri olmayı yeğlemiş anlayışa karşı, kendi ruh dünyamızda bir ızdırap duymalı, bunu kendimize dert edinmeli ve bu duruma karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdürmeliyiz.
Mukaddes ızdırapları ile dertlenebilen ve bunun için mücadele edebilen insanlar; zamanın hipnozundan etkilenmeyen, kapitalizmin baş eğdiremediği, maddi taarruzlara ruh mevkisindeki direnişleri ile müdafaa gösteren, varlığın birliğini ruhunda idrak etmiş, hareket aşkını maddi ihtiraslardan üstün tutmuş, geleceği ruhundaki kandille aydınlatan, bir neslin özünü ortaya koyacak insanlardan oluşacaktır.
Üstad Nurettin TOPÇU diyor ki; “Bütün hayat kuvvetlerini bir idealin gerçekleşmesine hasretmekten, yani bedeni ruha hizmetkar yapmaktan korkan hasis insan, ancak bedeninin ölçüsünde eser elde edebilir.” Bizim, ortaya koyacağımız eserlerimiz, kendi gölgesinden fazla bir yayılma kudretine sahip olmalı ve ruhu ızdırabından arındırarak insanlığın ruh dünyasına ışık tutmalıdır. Bu da üstadın söylediği üzere, bedenimizi manevi mefkurelerle donanmış ruhumuza hizmetkar edebilmekten geçmektedir. Ne mutlu bunun için mücadele edip başarabilenlere.
  
1098 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Takvim
Hava Durumu
Saat